Miras paylaşımı, aile ilişkilerinin en hassas dönemlerinden biridir. Yanlış adımlar yalnızca hukuki kayıplara değil, aynı zamanda geri dönüşü zor aile içi çatışmalara da neden olabilir.
İşte miras paylaşımında sık yapılan hatalar ve bunların hukuki çözümleri:
📍 1. Sözlü Anlaşmalarla Paylaşım Yapmak
Aile içi güvene dayanılarak yapılan sözlü miras paylaşımları, ilerleyen dönemlerde ciddi hukuki ihtilaflara sebep olabilir.
Sözlü anlaşmalar hukuken geçerli değildir.
Türk hukuk sisteminde sözlü anlaşmaların bağlayıcılığı yoktur; resmî bir işlem yapılmadığı sürece paylaşım geçerli kabul edilmez.
Miras paylaşımı, resmî bir şekilde, noter onaylı veya mahkeme yoluyla yapılmalıdır.
✅ Çözüm: Mirasçılar arasında, (sürecin düzgün ilerleyebilmesi adına tercihen bir avukat eşliğinde) yazılı ve hukuka uygun bir paylaşım protokolü düzenlenmeli, noter onayı alınmalı veya sulh hukuk mahkemesi kararı ile paylaşım gerçekleştirilmelidir.
📍 2. Veraset İlamı Almadan İşlem Yapmaya Çalışmak
Veraset ilamı (mirasçılık belgesi) olmadan bankalarda, tapu müdürlüklerinde ve diğer kurumlarda mirasla ilgili hiçbir resmi işlem yapılamaz.
Sadece mirasçılar arasında anlaşmaya varılsa bile, resmi belge olmadan miras üzerinde tasarrufta bulunmak hukuken mümkün değildir.
✅ Çözüm: Mirasın açılması üzerine ilk yapılması gereken işlem, yetkili sulh hukuk mahkemesinden veya noterden veraset ilamı almaktır.
📍 3. Terekenin Borçlarını Göz Ardı Etmek
Miras, sadece malvarlığını değil, borçları da içerir. Yani mirası kayıtsız şartsız kabul eden mirasçılar, tereke borçlarından kendi şahsi malvarlıklarıyla da sorumlu hale gelirler.
✅ Çözüm: Mirası kabul etmeden önce tereke araştırması yapılmalı (murisin aktif ve pasif malvarlıkları öğrenilmeli), gerekirse reddi miras (mirasın reddi) yoluna gidilmelidir.
Reddi miras işlemi, ölüm tarihinden itibaren 3 ay içinde yapılmalıdır.
📍 4. Anlaşmazlıklarda Aceleci Davranmak
Miras paylaşımı sırasında anlaşmazlık çıkması doğaldır. Ancak hemen dava yoluna gitmek yerine öncelikle müzakere ve uzlaşma yöntemleri değerlendirilmelidir.
Hemen açılan davalar, hem uzun yıllar sürebilir hem de ilişkilerde kalıcı kırılmalar yaratabilir.
✅ Çözüm: Taraflar arasında uzlaşma yolları denenmeli, mümkünse deneyimli bir avukat veya arabulucu desteğiyle çözüm aranmalıdır.
Zorunlu hallerde ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası açılabilir.
❓ Sık Sorulan Sorular
🔹 Miras paylaşımında uzlaşamazsak ne olur?
Anlaşma sağlanamazsa Sulh Hukuk Mahkemesi’nde ortaklığın giderilmesi davası açılır.
Mahkeme, malları ya aynen bölerek ya da satış yoluyla paylaşımı sağlar.
🔹 Miras kalan borçlardan sorumlu olur muyum?
Evet, reddi miras yapılmadığı sürece mirasçılar, tereke borçlarından kendi kişisel malvarlıklarıyla da sorumlu olabilir.
Bu yüzden terekenin durumunu dikkatlice araştırmak çok önemlidir.
🔹 Yalnızca yazılı protokol yeterli mi?
Hayır. Özellikle taşınmaz (ev, arsa gibi) paylaşımında tapuda resmi işlemler de yapılmalıdır.
Aksi takdirde tapu sicilinde kayıtlı haklar değişmeden kalır ve ileride sorun yaşanabilir.
🧩 Sonuç
Miras paylaşımı, hem hukuki hem de duygusal açıdan hassas bir süreçtir. Özenli ve bilinçli adımlarla ilerlemek, hukuki hak kayıplarını önlediği gibi aile içi ilişkilerin korunmasına da katkı sağlar.
Lagom Hukuk ve Danışmanlık olarak, miras paylaşımı süreçlerinde müvekkillerimize çözüm odaklı, güvenilir ve profesyonel destek sunuyoruz.
Bir yanıt yazın